Emlakçılık da belli başlı geleneklerden arındırılıp yeni bir çehre kazandı son yıllarda. Bu sektöre sinmiş olan ”mahallilik” yerini kurumsallığa bırakıyor yavaş yavaş. Tabi ilçe ve kasabalarda durum aynı. Abicilik, adamcılık, aman efendimcilik küçük yerlerde tüm hızıyla devam ediyor. Ancak kapanan sadece küçük dükkanlar değil. Küçük esnaf algısı da tamamen dağılıyor.
Örneğin, geniş açılı fotoğraf makineleriyle çekilen fotoğrafları internet ortamına aktaran emlakçılar, müşterilerini daireye değil, daireyi müşterilerin ayağına götürüyor. Üç boyutlu fotoğraflar sayesinde her iki taraf da zamandan kazanmış oluyor. Tabi teknolojinin kötüye kullanımı da söz konusu. (Hem her sektörde, hem insanın nefes alıp verdiği her yerde.) Örneğin geniş açılı fotoğraf makinelerinin diğer adı mercekli kamera… Bu mercekli kameralar ile küçücük bir dükkanı ya da evi, geniş göstermek mümkün. Bir harabe havadar bir köşk gibi gösterilebiliyor bu kameraların merceğinde. Tabi bu hileli yöntemler de küreselleşmenin bir sonucu.
Eski tip emlakçılık artık tamamen boşa kürek çekmek anlamına geliyor. Eğer aklınızda eski usul yöntemlerle bu sektörde yükselmek gibi bir fikir varsa, derhal unutun. Şimdilerin inovatif olarak tanımladığı yenilikçilik, üsluptan misafirleri karşılamaya kadar iş kolunun tüm alanlarına yayılmış durumda.
Günümüzde her işsizin en az bir kerede olsa aklına gelmiş olan “Emlakçı dükkanı açma” fikri uzman bir şekilde yapıldığında çok kazançlı olabilmektedir.
